Fotoğrafçı Michal Siarek’e daha önce deneyimlemediği bir aidiyet duygusu kazandıran Not to brag, but I’m from Gamvik projesi, iklim değişikliğinin etkilerine rağmen dünyadaki yerini korumaya çalışan bir kasabanın portresi.
FOTOĞRAF MICHAL SIAREK YAZI BEGÜM EROL
Konu iklim krizi olunca, değişen doğa koşulveya geçimini birebir doğadan karşılayan yerleşkelerde görülür. Bu durum, Norveç’in en kuzey noktası olarak kabul edilen Finnmark bölgesindeki balıkçı kasabası Gamvik için de geçerli. Son yıllarda Gamvik halkı iklim değişikliği sebebiyle, kendini günlük yaşam akışının dışında gelişen koşulların içinde buluyor. Kapanma tehlikesi altındaki okullar, kasabayı terk eden yerliler, sayısı 100’ü zar zor geçen nüfusuyla Gamvik halkı her şeye rağmen alışkanlıklarına ve yaşamaktan keyif aldığı hayata tutunmaya çalışıyor. Gamvik, “Bir bölge yok olma ihtimaliyle karşı karşıya geldiğinde nasıl tepki gösterir?” sorusunu farklı bir açıdan yakalayan bir topluluk.
Araştırmacı tavrını benliğinin derinliklerinde taşıyan fotoğrafçı Michal Siarek’in Gamvik’le yolunun kesişmesi de bu soruların ortaya çıkmasıyla gerçekleşmiş. 2020’de Norveç yarımadasına seyahat ettiğinde yerli bir dükkân sahibi arkadaşı onu, bir kadına aşık olmasıyla beraber Gamvikli olmuş bir aktivistle tanıştırmış ve böylece kasabanın sorduğu sorulara daha derin yanıtlar arayan Not to brag, but I’m from Gamvik serisi doğmuş.
Siarek’e göre, Gamvik gibi şehirden uzak, pek çok kişinin dikkatini çekmeyecek kadar ıssız yerlerde hayatta kalmaya çalışan, küresel ekonominin geleneksel modellerini geçersiz kılması sebebiyle yaşamlarının sürdürülebilirliği açısından ip üzerinde yürüyor. Endüstriyel balıkçılık veya su ürünleri yetiştiriciliği ile yarışamayan ve nüfusu gittikçe azalan Gamvik halkının tüm engellere rağmen balıkçılığın sürdürülebilir yolunu ve doğanın korunmasını önceliklendirerek toplum temelli bir ekonominin peşinden gitmesi Siarek’i çok etkilemiş. Bunun üzerine fotoğrafçı ve gazeteci Birger Amundsen ile birlikte, Gamvik’in ilk kez yayınlanacak yerel gazetesi için yapılan bir araştırmanın parçası olmuş. Lokallerle Norveççe, Rusça ve İngilizce gerçekleştirilen röportajlarla yıllardır oraya ev sahipliği yapan insanlar veya bölgeye yeni taşınanlar neyi sevdiklerini, neyi özlediklerini ve onları neyin korkuttuğunu sormaya başlayarak; geniş kapsamlı bir tartışmanın kapısını aralamışlar. Bu, yerel toplulukla kurulan küçük ama anlamlı, doğa ve insan arasındaki uzaklıkları yakınlaştıran yolda atılan ilk adım. Siarek’in projelerinde cebinde rehber olarak taşıdığı, tarihçi Charles Joyner’ın büyük güçlerin veya değişimlerin eşiğinde ama göz önünde olmayan gruplara yoğunlaşan mikrotarihi tasvir ettiği ifadesiyle paralel bir girişim: “Küçük yerlerde büyük sorulara yanıt aramak”.
Fotoğrafçı Michal Siarek’e daha önce deneyimlemediği bir aidiyet duygusu kazandıran Not to brag, but I’m from Gamvik projesi, iklim değişikliğinin etkilerine rağmen dünyadaki yerini korumaya çalışan bir kasabanın portresi.
FOTOĞRAF MICHAL SIAREK YAZI BEGÜM EROL
Konu iklim krizi olunca, değişen doğa koşulveya geçimini birebir doğadan karşılayan yerleşkelerde görülür. Bu durum, Norveç’in en kuzey noktası olarak kabul edilen Finnmark bölgesindeki balıkçı kasabası Gamvik için de geçerli. Son yıllarda Gamvik halkı iklim değişikliği sebebiyle, kendini günlük yaşam akışının dışında gelişen koşulların içinde buluyor. Kapanma tehlikesi altındaki okullar, kasabayı terk eden yerliler, sayısı 100’ü zar zor geçen nüfusuyla Gamvik halkı her şeye rağmen alışkanlıklarına ve yaşamaktan keyif aldığı hayata tutunmaya çalışıyor. Gamvik, “Bir bölge yok olma ihtimaliyle karşı karşıya geldiğinde nasıl tepki gösterir?” sorusunu farklı bir açıdan yakalayan bir topluluk.
Araştırmacı tavrını benliğinin derinliklerinde taşıyan fotoğrafçı Michal Siarek’in Gamvik’le yolunun kesişmesi de bu soruların ortaya çıkmasıyla gerçekleşmiş. 2020’de Norveç yarımadasına seyahat ettiğinde yerli bir dükkân sahibi arkadaşı onu, bir kadına aşık olmasıyla beraber Gamvikli olmuş bir aktivistle tanıştırmış ve böylece kasabanın sorduğu sorulara daha derin yanıtlar arayan Not to brag, but I’m from Gamvik serisi doğmuş.
Siarek’e göre, Gamvik gibi şehirden uzak, pek çok kişinin dikkatini çekmeyecek kadar ıssız yerlerde hayatta kalmaya çalışan, küresel ekonominin geleneksel modellerini geçersiz kılması sebebiyle yaşamlarının sürdürülebilirliği açısından ip üzerinde yürüyor. Endüstriyel balıkçılık veya su ürünleri yetiştiriciliği ile yarışamayan ve nüfusu gittikçe azalan Gamvik halkının tüm engellere rağmen balıkçılığın sürdürülebilir yolunu ve doğanın korunmasını önceliklendirerek toplum temelli bir ekonominin peşinden gitmesi Siarek’i çok etkilemiş. Bunun üzerine fotoğrafçı ve gazeteci Birger Amundsen ile birlikte, Gamvik’in ilk kez yayınlanacak yerel gazetesi için yapılan bir araştırmanın parçası olmuş. Lokallerle Norveççe, Rusça ve İngilizce gerçekleştirilen röportajlarla yıllardır oraya ev sahipliği yapan insanlar veya bölgeye yeni taşınanlar neyi sevdiklerini, neyi özlediklerini ve onları neyin korkuttuğunu sormaya başlayarak; geniş kapsamlı bir tartışmanın kapısını aralamışlar. Bu, yerel toplulukla kurulan küçük ama anlamlı, doğa ve insan arasındaki uzaklıkları yakınlaştıran yolda atılan ilk adım. Siarek’in projelerinde cebinde rehber olarak taşıdığı, tarihçi Charles Joyner’ın büyük güçlerin veya değişimlerin eşiğinde ama göz önünde olmayan gruplara yoğunlaşan mikrotarihi tasvir ettiği ifadesiyle paralel bir girişim: “Küçük yerlerde büyük sorulara yanıt aramak”.
Fotoğrafçı Michal Siarek’e daha önce deneyimlemediği bir aidiyet duygusu kazandıran Not to brag, but I’m from Gamvik projesi, iklim değişikliğinin etkilerine rağmen dünyadaki yerini korumaya çalışan bir kasabanın portresi.
FOTOĞRAF MICHAL SIAREK YAZI BEGÜM EROL
Konu iklim krizi olunca, değişen doğa koşulveya geçimini birebir doğadan karşılayan yerleşkelerde görülür. Bu durum, Norveç’in en kuzey noktası olarak kabul edilen Finnmark bölgesindeki balıkçı kasabası Gamvik için de geçerli. Son yıllarda Gamvik halkı iklim değişikliği sebebiyle, kendini günlük yaşam akışının dışında gelişen koşulların içinde buluyor. Kapanma tehlikesi altındaki okullar, kasabayı terk eden yerliler, sayısı 100’ü zar zor geçen nüfusuyla Gamvik halkı her şeye rağmen alışkanlıklarına ve yaşamaktan keyif aldığı hayata tutunmaya çalışıyor. Gamvik, “Bir bölge yok olma ihtimaliyle karşı karşıya geldiğinde nasıl tepki gösterir?” sorusunu farklı bir açıdan yakalayan bir topluluk.
Araştırmacı tavrını benliğinin derinliklerinde taşıyan fotoğrafçı Michal Siarek’in Gamvik’le yolunun kesişmesi de bu soruların ortaya çıkmasıyla gerçekleşmiş. 2020’de Norveç yarımadasına seyahat ettiğinde yerli bir dükkân sahibi arkadaşı onu, bir kadına aşık olmasıyla beraber Gamvikli olmuş bir aktivistle tanıştırmış ve böylece kasabanın sorduğu sorulara daha derin yanıtlar arayan Not to brag, but I’m from Gamvik serisi doğmuş.
Siarek’e göre, Gamvik gibi şehirden uzak, pek çok kişinin dikkatini çekmeyecek kadar ıssız yerlerde hayatta kalmaya çalışan, küresel ekonominin geleneksel modellerini geçersiz kılması sebebiyle yaşamlarının sürdürülebilirliği açısından ip üzerinde yürüyor. Endüstriyel balıkçılık veya su ürünleri yetiştiriciliği ile yarışamayan ve nüfusu gittikçe azalan Gamvik halkının tüm engellere rağmen balıkçılığın sürdürülebilir yolunu ve doğanın korunmasını önceliklendirerek toplum temelli bir ekonominin peşinden gitmesi Siarek’i çok etkilemiş. Bunun üzerine fotoğrafçı ve gazeteci Birger Amundsen ile birlikte, Gamvik’in ilk kez yayınlanacak yerel gazetesi için yapılan bir araştırmanın parçası olmuş. Lokallerle Norveççe, Rusça ve İngilizce gerçekleştirilen röportajlarla yıllardır oraya ev sahipliği yapan insanlar veya bölgeye yeni taşınanlar neyi sevdiklerini, neyi özlediklerini ve onları neyin korkuttuğunu sormaya başlayarak; geniş kapsamlı bir tartışmanın kapısını aralamışlar. Bu, yerel toplulukla kurulan küçük ama anlamlı, doğa ve insan arasındaki uzaklıkları yakınlaştıran yolda atılan ilk adım. Siarek’in projelerinde cebinde rehber olarak taşıdığı, tarihçi Charles Joyner’ın büyük güçlerin veya değişimlerin eşiğinde ama göz önünde olmayan gruplara yoğunlaşan mikrotarihi tasvir ettiği ifadesiyle paralel bir girişim: “Küçük yerlerde büyük sorulara yanıt aramak”.
CURA
18
ŞİMDİ SATIŞTA
is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.
Adres
Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey
+90 212 232 4288
contact@212magazine.com
CURA
18
ŞİMDİ SATIŞTA
is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.
Adres
Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey
+90 212 232 4288
contact@212magazine.com
CURA
18
ŞİMDİ SATIŞTA
is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.
Adres
Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey
+90 212 232 4288
contact@212magazine.com