Bu hoyrat toprakların yüzyıllık sakinleri için ne zaman ne de mekân sınırlı. Çünkü inançlarının merkezi, görkemiyle yıkıcılığının gücünü gizleyen bir doğa olayına bağlı: Rüzgâr.
FOTOĞRAF HODA AFSHAR YAZI ESİN ÇALIŞKAN
Hangisine inanmak daha zor, hayaletlerin olmadıgına mı yoksa hayatın acımasız bir gerçeklikten daha fazlası olduguna mı? Hoda Afshar’ın fotoğraflarının bu soruya net bir cevabı yok. Adına dünya denen sahnede sırrına vakıf olunamayan ve bu sebepten yüzyıllar boyu meraklı gözleri üzerine çeken hemen her şey gibi onlar da sadece birer aracı. Kadim bir coğrafyanın izini kökü metrelerce derinlere uzanan bir ağaç misali kararlılıkla sürerken kurak toprakların altında yatan ruhlara ve onların eşşiz hikâyelerine atıfta bulunan Hürmüz Boğazı’nın hayaletlerini çağırıyorlar.
Speak The Wind’de Afshar kültürel tarihi ve onun yansımalarını geleneksel bir belgeselci gibi ele almıyor; baktıkça yeni şekillere bürünen kaya parçalarının renkli görüntülerini, 15. yüzyıldan kalma bir Portekiz kalesinin terk edilmiş kalıntılarını ya da her bir hayat çizgisini yüzünde taşıyan erkek ve kadınların portrelerini fotoğraflarken kendi hayal gü- cünün perdesini aralıyor. Bir başka deyişle, “görünmezin hayal gücünün gözünden görünür bir kaydını” tutuyor.
Afshar’ın portreleri sıcağın ve renklerin değişen tonları arasında ahenkle dans ederken karanlığı ve yalnızlığı da selamlıyor. Bir şamanın ağzından dökülen iyileştirici kelimeler görevini usulca ifa ederken onları rüzgârın yönüne bağlı olarak Svahili, Arapça veya Farsça duymak mümkün. Yani bir patikanın hem görsel hem de işitsel izlerini takip ediyor Speak The Wind. Öte yandan kolektif bir gel git gibi. Rahatlama ve kendinden bir parçayı ardında bırakma. İlerleme ve geriye düşme. Gülme ve ağıt yakma. Hayatta kalma ve ölme…
Bu hoyrat toprakların yüzyıllık sakinleri için ne zaman ne de mekân sınırlı. Çünkü inançlarının merkezi, görkemiyle yıkıcılığının gücünü gizleyen bir doğa olayına bağlı: Rüzgâr.
FOTOĞRAF HODA AFSHAR YAZI ESİN ÇALIŞKAN
Hangisine inanmak daha zor, hayaletlerin olmadıgına mı yoksa hayatın acımasız bir gerçeklikten daha fazlası olduguna mı? Hoda Afshar’ın fotoğraflarının bu soruya net bir cevabı yok. Adına dünya denen sahnede sırrına vakıf olunamayan ve bu sebepten yüzyıllar boyu meraklı gözleri üzerine çeken hemen her şey gibi onlar da sadece birer aracı. Kadim bir coğrafyanın izini kökü metrelerce derinlere uzanan bir ağaç misali kararlılıkla sürerken kurak toprakların altında yatan ruhlara ve onların eşşiz hikâyelerine atıfta bulunan Hürmüz Boğazı’nın hayaletlerini çağırıyorlar.
Speak The Wind’de Afshar kültürel tarihi ve onun yansımalarını geleneksel bir belgeselci gibi ele almıyor; baktıkça yeni şekillere bürünen kaya parçalarının renkli görüntülerini, 15. yüzyıldan kalma bir Portekiz kalesinin terk edilmiş kalıntılarını ya da her bir hayat çizgisini yüzünde taşıyan erkek ve kadınların portrelerini fotoğraflarken kendi hayal gü- cünün perdesini aralıyor. Bir başka deyişle, “görünmezin hayal gücünün gözünden görünür bir kaydını” tutuyor.
Afshar’ın portreleri sıcağın ve renklerin değişen tonları arasında ahenkle dans ederken karanlığı ve yalnızlığı da selamlıyor. Bir şamanın ağzından dökülen iyileştirici kelimeler görevini usulca ifa ederken onları rüzgârın yönüne bağlı olarak Svahili, Arapça veya Farsça duymak mümkün. Yani bir patikanın hem görsel hem de işitsel izlerini takip ediyor Speak The Wind. Öte yandan kolektif bir gel git gibi. Rahatlama ve kendinden bir parçayı ardında bırakma. İlerleme ve geriye düşme. Gülme ve ağıt yakma. Hayatta kalma ve ölme…
Bu hoyrat toprakların yüzyıllık sakinleri için ne zaman ne de mekân sınırlı. Çünkü inançlarının merkezi, görkemiyle yıkıcılığının gücünü gizleyen bir doğa olayına bağlı: Rüzgâr.
FOTOĞRAF HODA AFSHAR YAZI ESİN ÇALIŞKAN
Hangisine inanmak daha zor, hayaletlerin olmadıgına mı yoksa hayatın acımasız bir gerçeklikten daha fazlası olduguna mı? Hoda Afshar’ın fotoğraflarının bu soruya net bir cevabı yok. Adına dünya denen sahnede sırrına vakıf olunamayan ve bu sebepten yüzyıllar boyu meraklı gözleri üzerine çeken hemen her şey gibi onlar da sadece birer aracı. Kadim bir coğrafyanın izini kökü metrelerce derinlere uzanan bir ağaç misali kararlılıkla sürerken kurak toprakların altında yatan ruhlara ve onların eşşiz hikâyelerine atıfta bulunan Hürmüz Boğazı’nın hayaletlerini çağırıyorlar.
Speak The Wind’de Afshar kültürel tarihi ve onun yansımalarını geleneksel bir belgeselci gibi ele almıyor; baktıkça yeni şekillere bürünen kaya parçalarının renkli görüntülerini, 15. yüzyıldan kalma bir Portekiz kalesinin terk edilmiş kalıntılarını ya da her bir hayat çizgisini yüzünde taşıyan erkek ve kadınların portrelerini fotoğraflarken kendi hayal gü- cünün perdesini aralıyor. Bir başka deyişle, “görünmezin hayal gücünün gözünden görünür bir kaydını” tutuyor.
Afshar’ın portreleri sıcağın ve renklerin değişen tonları arasında ahenkle dans ederken karanlığı ve yalnızlığı da selamlıyor. Bir şamanın ağzından dökülen iyileştirici kelimeler görevini usulca ifa ederken onları rüzgârın yönüne bağlı olarak Svahili, Arapça veya Farsça duymak mümkün. Yani bir patikanın hem görsel hem de işitsel izlerini takip ediyor Speak The Wind. Öte yandan kolektif bir gel git gibi. Rahatlama ve kendinden bir parçayı ardında bırakma. İlerleme ve geriye düşme. Gülme ve ağıt yakma. Hayatta kalma ve ölme…
is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.
Adres
Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey
+90 212 232 4288
contact@212magazine.com
is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.
Adres
Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey
+90 212 232 4288
contact@212magazine.com
is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.
Adres
Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey
+90 212 232 4288
contact@212magazine.com