Büyük şehirlerde çoğumuz için yaşamak ile hapsolmak sürekli birbiriyle çatışan bir düşünce ve yukarıya şöyle bir baktığımızda gökyüzünü bıraktığımız yerde bulamamak hazin bir ihtimal.
FOTOĞRAF ANASTASIA SAMOYLOVA TEXT BY YİĞİT TUNA
Anastasia Samoylova Image Cities serisinde gökyüzünü bıraktığı yerde bulup görüntülemek yerine o şehirlere has güzelliklerin peşinden koşuyor. Londra’dan Paris’e, New York’tan Madrid’e 17 farklı dünya metropolünün katmanlı ve karmaşık harikalarından kesitler sunuyor. Serideki fotoğrafların neredeyse tümü, bütüncül ya da parçalı halleriyle muhtelif insan çehrelerini içinde barındırıyor. Söz konusu çehreler fotoğrafı katmanlandırmanın yanı sıra, kimi zaman içinde konumlu olduğu şehre özgün birer kişilik atfediyor. Tüm şehirlerin bir tür küresel telepatik iletişim ağı vasıtasıyla birbirine bağlı olduğu izlenimini uyandırıyor. İnsanların devasa suretleri şehirlerle bütünleşirken çevreyi saran yüksek binaların arasında zar zor gizleniyor.
Samoylova’nın kareleri, insanın tüm duyularını açan, ona çeşitli hayaller kurduran bir kudrete sahip. The New Yorker’a hazırladığı şehir çizimleriyle tanınan sanatçı Saul Steinberg’in şu sözlerinde bahsettiği hisler gibi: “Yeni bir şey öğrenmek -bu yeni bir dil olabilir, ya da yepyeni alışkanlıklar- bana yeniden doğduğumu hissettirir hep. Kendimi sıfırlarım âdeta ve bu bir ihtiyaçtır sanatçı için; her şeye baştan başlayabilmek.” Image Cities’de gezinirken sanki biz de her şeye yeniden başlıyoruz.
Büyük şehirlerde çoğumuz için yaşamak ile hapsolmak sürekli birbiriyle çatışan bir düşünce ve yukarıya şöyle bir baktığımızda gökyüzünü bıraktığımız yerde bulamamak hazin bir ihtimal.
FOTOĞRAF ANASTASIA SAMOYLOVA TEXT BY YİĞİT TUNA
Anastasia Samoylova Image Cities serisinde gökyüzünü bıraktığı yerde bulup görüntülemek yerine o şehirlere has güzelliklerin peşinden koşuyor. Londra’dan Paris’e, New York’tan Madrid’e 17 farklı dünya metropolünün katmanlı ve karmaşık harikalarından kesitler sunuyor. Serideki fotoğrafların neredeyse tümü, bütüncül ya da parçalı halleriyle muhtelif insan çehrelerini içinde barındırıyor. Söz konusu çehreler fotoğrafı katmanlandırmanın yanı sıra, kimi zaman içinde konumlu olduğu şehre özgün birer kişilik atfediyor. Tüm şehirlerin bir tür küresel telepatik iletişim ağı vasıtasıyla birbirine bağlı olduğu izlenimini uyandırıyor. İnsanların devasa suretleri şehirlerle bütünleşirken çevreyi saran yüksek binaların arasında zar zor gizleniyor.
Samoylova’nın kareleri, insanın tüm duyularını açan, ona çeşitli hayaller kurduran bir kudrete sahip. The New Yorker’a hazırladığı şehir çizimleriyle tanınan sanatçı Saul Steinberg’in şu sözlerinde bahsettiği hisler gibi: “Yeni bir şey öğrenmek -bu yeni bir dil olabilir, ya da yepyeni alışkanlıklar- bana yeniden doğduğumu hissettirir hep. Kendimi sıfırlarım âdeta ve bu bir ihtiyaçtır sanatçı için; her şeye baştan başlayabilmek.” Image Cities’de gezinirken sanki biz de her şeye yeniden başlıyoruz.
Büyük şehirlerde çoğumuz için yaşamak ile hapsolmak sürekli birbiriyle çatışan bir düşünce ve yukarıya şöyle bir baktığımızda gökyüzünü bıraktığımız yerde bulamamak hazin bir ihtimal.
FOTOĞRAF ANASTASIA SAMOYLOVA TEXT BY YİĞİT TUNA
Anastasia Samoylova Image Cities serisinde gökyüzünü bıraktığı yerde bulup görüntülemek yerine o şehirlere has güzelliklerin peşinden koşuyor. Londra’dan Paris’e, New York’tan Madrid’e 17 farklı dünya metropolünün katmanlı ve karmaşık harikalarından kesitler sunuyor. Serideki fotoğrafların neredeyse tümü, bütüncül ya da parçalı halleriyle muhtelif insan çehrelerini içinde barındırıyor. Söz konusu çehreler fotoğrafı katmanlandırmanın yanı sıra, kimi zaman içinde konumlu olduğu şehre özgün birer kişilik atfediyor. Tüm şehirlerin bir tür küresel telepatik iletişim ağı vasıtasıyla birbirine bağlı olduğu izlenimini uyandırıyor. İnsanların devasa suretleri şehirlerle bütünleşirken çevreyi saran yüksek binaların arasında zar zor gizleniyor.
Samoylova’nın kareleri, insanın tüm duyularını açan, ona çeşitli hayaller kurduran bir kudrete sahip. The New Yorker’a hazırladığı şehir çizimleriyle tanınan sanatçı Saul Steinberg’in şu sözlerinde bahsettiği hisler gibi: “Yeni bir şey öğrenmek -bu yeni bir dil olabilir, ya da yepyeni alışkanlıklar- bana yeniden doğduğumu hissettirir hep. Kendimi sıfırlarım âdeta ve bu bir ihtiyaçtır sanatçı için; her şeye baştan başlayabilmek.” Image Cities’de gezinirken sanki biz de her şeye yeniden başlıyoruz.
is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.
Adres
Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey
+90 212 232 4288
contact@212magazine.com
is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.
Adres
Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey
+90 212 232 4288
contact@212magazine.com
is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.
Adres
Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey
+90 212 232 4288
contact@212magazine.com