İnsan olmaya dair gezgin düşlerin izini sürüyor Joseph-Philippe Bevillard. Toplum tarafından dışlanmanın yarattığı mutsuzluğu, ait olmamanın verdiği hazzı; ellerindeki kıvrımları, gözlerinin içini hissederek...
FOTOĞRAF JOSEPH-PHILIPPE BEVILLARD YAZI SELEN ERDOĞAN
Joseph-Philippe Bevillard’ın ilk monografisi Mincéirs, 10 yılı aşkın süre devam eden bir çalışmanın ürünü. 2009-2020 yılları arasında İrlandalı gezginleri fotoğraflayan Bevillard, onların yaşamının parçası haline geldi ve çektiği fotoğrafları onlara hediye etti. Düzensiz hayat şartlarında kendilerine ait fotoğrafları saklayamadıkları için bu hediyelerin onlar için çok kıymetli olduğunu söylüyor Bevillard. Karelere baktığımızda bu yakınlık ve devam eden ilişkiyi hissetmemek mümkün değil.
Sanatçının fotoğrafla kurduğu kişisel ilişki ise farklı bir dezavantajlı olma durumuyla ilgili. Bevillard çok küçük yaşta duyma yetisini kaybet- tikten sonra resim yapmaya ve çizime başlamış. Lisede ve daha sonra üniversitede profesyonel olarak fotoğrafçılığa yönelmiş ancak sanatsal bir icra dalı olarak fotoğrafa odaklanma şansını 1990 yılından sonra bulabilmiş. Belgesel fotoğrafçılığına yönelen sanatçı, Alex Webb, Sally Mann, Henri-Cartier Bresson ve Josef Koudelka gibi fotoğrafçıların kendisini etkilediğini söylüyor. Bevillard’ın Koudelka’nın geniş plan manzaralarındaki katmanları andıran kadrajları özellikle dikkat çekici. Çoğunlukla çocukları fotoğraflaması da Sally Mann etkisini çağrıştırıyor. Çocukları yetişkinlere özgü hallerde yakalayan kareleri, bilhassa Mann ile benzeşen bir dili olduğunu düşündürüyor. Mincéirs’deki kareler sadece melankolik bir atmosfer yansıtmıyor. Karavan sitelerinin derme çatma havasının ötesine geçen Bevillard, Minçeriler’in hayata hevesle katıldıkları anlara da odaklanmış. Cemaati bir araya getiren, gündelik hayatlarında önemli bir rol oynayan atların alınıp satıldığı fuar alanlarında çekilmiş görüntüler, düğünlere hazırlık yapma halleri, Katolik ritüellerin öncesi sonrası, çocukların komünyon ayinleri ve benzeri organizasyonlar rengarenk, enerjik karelerle onlara bakanların huzuruna çıkıyor.
İnsan olmaya dair gezgin düşlerin izini sürüyor Joseph-Philippe Bevillard. Toplum tarafından dışlanmanın yarattığı mutsuzluğu, ait olmamanın verdiği hazzı; ellerindeki kıvrımları, gözlerinin içini hissederek...
FOTOĞRAF JOSEPH-PHILIPPE BEVILLARD YAZI SELEN ERDOĞAN
Joseph-Philippe Bevillard’ın ilk monografisi Mincéirs, 10 yılı aşkın süre devam eden bir çalışmanın ürünü. 2009-2020 yılları arasında İrlandalı gezginleri fotoğraflayan Bevillard, onların yaşamının parçası haline geldi ve çektiği fotoğrafları onlara hediye etti. Düzensiz hayat şartlarında kendilerine ait fotoğrafları saklayamadıkları için bu hediyelerin onlar için çok kıymetli olduğunu söylüyor Bevillard. Karelere baktığımızda bu yakınlık ve devam eden ilişkiyi hissetmemek mümkün değil.
Sanatçının fotoğrafla kurduğu kişisel ilişki ise farklı bir dezavantajlı olma durumuyla ilgili. Bevillard çok küçük yaşta duyma yetisini kaybet- tikten sonra resim yapmaya ve çizime başlamış. Lisede ve daha sonra üniversitede profesyonel olarak fotoğrafçılığa yönelmiş ancak sanatsal bir icra dalı olarak fotoğrafa odaklanma şansını 1990 yılından sonra bulabilmiş. Belgesel fotoğrafçılığına yönelen sanatçı, Alex Webb, Sally Mann, Henri-Cartier Bresson ve Josef Koudelka gibi fotoğrafçıların kendisini etkilediğini söylüyor. Bevillard’ın Koudelka’nın geniş plan manzaralarındaki katmanları andıran kadrajları özellikle dikkat çekici. Çoğunlukla çocukları fotoğraflaması da Sally Mann etkisini çağrıştırıyor. Çocukları yetişkinlere özgü hallerde yakalayan kareleri, bilhassa Mann ile benzeşen bir dili olduğunu düşündürüyor. Mincéirs’deki kareler sadece melankolik bir atmosfer yansıtmıyor. Karavan sitelerinin derme çatma havasının ötesine geçen Bevillard, Minçeriler’in hayata hevesle katıldıkları anlara da odaklanmış. Cemaati bir araya getiren, gündelik hayatlarında önemli bir rol oynayan atların alınıp satıldığı fuar alanlarında çekilmiş görüntüler, düğünlere hazırlık yapma halleri, Katolik ritüellerin öncesi sonrası, çocukların komünyon ayinleri ve benzeri organizasyonlar rengarenk, enerjik karelerle onlara bakanların huzuruna çıkıyor.
İnsan olmaya dair gezgin düşlerin izini sürüyor Joseph-Philippe Bevillard. Toplum tarafından dışlanmanın yarattığı mutsuzluğu, ait olmamanın verdiği hazzı; ellerindeki kıvrımları, gözlerinin içini hissederek...
FOTOĞRAF JOSEPH-PHILIPPE BEVILLARD YAZI SELEN ERDOĞAN
Joseph-Philippe Bevillard’ın ilk monografisi Mincéirs, 10 yılı aşkın süre devam eden bir çalışmanın ürünü. 2009-2020 yılları arasında İrlandalı gezginleri fotoğraflayan Bevillard, onların yaşamının parçası haline geldi ve çektiği fotoğrafları onlara hediye etti. Düzensiz hayat şartlarında kendilerine ait fotoğrafları saklayamadıkları için bu hediyelerin onlar için çok kıymetli olduğunu söylüyor Bevillard. Karelere baktığımızda bu yakınlık ve devam eden ilişkiyi hissetmemek mümkün değil.
Sanatçının fotoğrafla kurduğu kişisel ilişki ise farklı bir dezavantajlı olma durumuyla ilgili. Bevillard çok küçük yaşta duyma yetisini kaybet- tikten sonra resim yapmaya ve çizime başlamış. Lisede ve daha sonra üniversitede profesyonel olarak fotoğrafçılığa yönelmiş ancak sanatsal bir icra dalı olarak fotoğrafa odaklanma şansını 1990 yılından sonra bulabilmiş. Belgesel fotoğrafçılığına yönelen sanatçı, Alex Webb, Sally Mann, Henri-Cartier Bresson ve Josef Koudelka gibi fotoğrafçıların kendisini etkilediğini söylüyor. Bevillard’ın Koudelka’nın geniş plan manzaralarındaki katmanları andıran kadrajları özellikle dikkat çekici. Çoğunlukla çocukları fotoğraflaması da Sally Mann etkisini çağrıştırıyor. Çocukları yetişkinlere özgü hallerde yakalayan kareleri, bilhassa Mann ile benzeşen bir dili olduğunu düşündürüyor. Mincéirs’deki kareler sadece melankolik bir atmosfer yansıtmıyor. Karavan sitelerinin derme çatma havasının ötesine geçen Bevillard, Minçeriler’in hayata hevesle katıldıkları anlara da odaklanmış. Cemaati bir araya getiren, gündelik hayatlarında önemli bir rol oynayan atların alınıp satıldığı fuar alanlarında çekilmiş görüntüler, düğünlere hazırlık yapma halleri, Katolik ritüellerin öncesi sonrası, çocukların komünyon ayinleri ve benzeri organizasyonlar rengarenk, enerjik karelerle onlara bakanların huzuruna çıkıyor.
is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.
Adres
Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey
+90 212 232 4288
contact@212magazine.com
is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.
Adres
Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey
+90 212 232 4288
contact@212magazine.com
is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.
Adres
Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey
+90 212 232 4288
contact@212magazine.com