Geri

KAOS KONTROL ALTINDA

SANATÇI PROFİLİ

Aklımızı mesgul eden, kaygı ve korkularımızı tuvale dökmemiz istense Avustralyalı ressam Monica Rohan’ın yarattığı evreni elde eder miydik?

Avustralyalı ressam Monica Rohan hayatındaki karmaşayı, bu karmaşa dolayısıyla bünyesinde sosyal ve bireysel kaygılar uyandıran varlıkların binbir türlüsünü, mükerrer desen, renk ve ışık oyunları vasıtasıyla sanatına katan bir sanatçı. Hayattaki dağınıklığı kabullenip, endişeye sebep olan her şeye sıcaklığını taşıyor.

ESER MONICA ROHAN

YAZI BEGÜM EROL

Rohan’ın çalışmalarının doğuşunda esin kaynağı, çömelen ve ayakta duran iki karakterden birinin duvar kağıdıyla bütünleştiği Édouard Vuillard’ın 1893 tarihli Interior, Mother and Sister of the Artist isimli eseri olmuş. Desenlerinde ilhamı Queensland’in güneydoğusunun büyüleyen kırsal sahneleri ve 19. yüzyıl kitaplarında bulmuş. Okuduğu kitaplardaki metinler gerçeklik ve hayal dünyasının kesiştiği anların peşinde olan çalışmalarında kendilerine dolaylı bir şekilde yer buluyor. Virginia Woolf’un önemli duygusal dışavurumlar içeren bir kitap olarak gördüğü ve hayranlık duyduğu Charlotte Brontë’nin kaleminden Villette romanı bunlardan biri.

Doğaya olan bağlılığını ise Disappearing Act serisiyle ifade eden sanatçı, tehdit altında olan topraklara karşı duyduğu endişeyi aktarırken resimlerin manzaraları deneyimleme şeklimizde oynadığı role işaret ediyor. Eserlerinde desenli kumaşlardan yapılmış perdeler sadece ellerini gördüğümüz bir karakter tarafından aralanarak endişe ve sakinlik arasında gidip gelen belirsiz, öte yandan cennet hissi uyandıran manzaralara davet ediyor izleyicilerini.

Geri

KAOS KONTROL ALTINDA

SANATÇI PROFİLİ

Aklımızı mesgul eden, kaygı ve korkularımızı tuvale dökmemiz istense Avustralyalı ressam Monica Rohan’ın yarattığı evreni elde eder miydik?

Avustralyalı ressam Monica Rohan hayatındaki karmaşayı, bu karmaşa dolayısıyla bünyesinde sosyal ve bireysel kaygılar uyandıran varlıkların binbir türlüsünü, mükerrer desen, renk ve ışık oyunları vasıtasıyla sanatına katan bir sanatçı. Hayattaki dağınıklığı kabullenip, endişeye sebep olan her şeye sıcaklığını taşıyor.

ESER MONICA ROHAN

YAZI BEGÜM EROL

Rohan’ın çalışmalarının doğuşunda esin kaynağı, çömelen ve ayakta duran iki karakterden birinin duvar kağıdıyla bütünleştiği Édouard Vuillard’ın 1893 tarihli Interior, Mother and Sister of the Artist isimli eseri olmuş. Desenlerinde ilhamı Queensland’in güneydoğusunun büyüleyen kırsal sahneleri ve 19. yüzyıl kitaplarında bulmuş. Okuduğu kitaplardaki metinler gerçeklik ve hayal dünyasının kesiştiği anların peşinde olan çalışmalarında kendilerine dolaylı bir şekilde yer buluyor. Virginia Woolf’un önemli duygusal dışavurumlar içeren bir kitap olarak gördüğü ve hayranlık duyduğu Charlotte Brontë’nin kaleminden Villette romanı bunlardan biri.

Doğaya olan bağlılığını ise Disappearing Act serisiyle ifade eden sanatçı, tehdit altında olan topraklara karşı duyduğu endişeyi aktarırken resimlerin manzaraları deneyimleme şeklimizde oynadığı role işaret ediyor. Eserlerinde desenli kumaşlardan yapılmış perdeler sadece ellerini gördüğümüz bir karakter tarafından aralanarak endişe ve sakinlik arasında gidip gelen belirsiz, öte yandan cennet hissi uyandıran manzaralara davet ediyor izleyicilerini.

Geri

KAOS KONTROL ALTINDA

SANATÇI PROFİLİ

Aklımızı mesgul eden, kaygı ve korkularımızı tuvale dökmemiz istense Avustralyalı ressam Monica Rohan’ın yarattığı evreni elde eder miydik?

Avustralyalı ressam Monica Rohan hayatındaki karmaşayı, bu karmaşa dolayısıyla bünyesinde sosyal ve bireysel kaygılar uyandıran varlıkların binbir türlüsünü, mükerrer desen, renk ve ışık oyunları vasıtasıyla sanatına katan bir sanatçı. Hayattaki dağınıklığı kabullenip, endişeye sebep olan her şeye sıcaklığını taşıyor.

ESER MONICA ROHAN

YAZI BEGÜM EROL

Rohan’ın çalışmalarının doğuşunda esin kaynağı, çömelen ve ayakta duran iki karakterden birinin duvar kağıdıyla bütünleştiği Édouard Vuillard’ın 1893 tarihli Interior, Mother and Sister of the Artist isimli eseri olmuş. Desenlerinde ilhamı Queensland’in güneydoğusunun büyüleyen kırsal sahneleri ve 19. yüzyıl kitaplarında bulmuş. Okuduğu kitaplardaki metinler gerçeklik ve hayal dünyasının kesiştiği anların peşinde olan çalışmalarında kendilerine dolaylı bir şekilde yer buluyor. Virginia Woolf’un önemli duygusal dışavurumlar içeren bir kitap olarak gördüğü ve hayranlık duyduğu Charlotte Brontë’nin kaleminden Villette romanı bunlardan biri.

Doğaya olan bağlılığını ise Disappearing Act serisiyle ifade eden sanatçı, tehdit altında olan topraklara karşı duyduğu endişeyi aktarırken resimlerin manzaraları deneyimleme şeklimizde oynadığı role işaret ediyor. Eserlerinde desenli kumaşlardan yapılmış perdeler sadece ellerini gördüğümüz bir karakter tarafından aralanarak endişe ve sakinlik arasında gidip gelen belirsiz, öte yandan cennet hissi uyandıran manzaralara davet ediyor izleyicilerini.