logo
sois belle kopyası.jpg

GÜZELİN KUSURLU HİKAYESİ

Güzellikten vazgeçmiyoruz. Kendimize özgü tuhaflıklarımızla, oyunlarla, renklerle, kırılan dökülenlerle gerçeğine dönüyoruz.

FOTOĞRAF ANNALIE VANDENDAEL 

YAZI GÖZDE ULUSOY

 

Baktığımız her yerde kusursuzluğu arıyoruz. Kusurlu, eğlenceli, esprili, ana ait, kendine özgü olmayı unutabilecek kadar kusursuzluğu arıyoruz. Kusursuzluğun güzelliğin karşılığı olduğu yanılgısına, biçimci görsel estetik anlayışın tuzağına, sunulan ama içinde hiçbir gerçeklik barındırmayan bir dünyaya kapılıyoruz; tıpkı bunun zıttı bir gerçeklikte, bugünün dünyasını yaşarken, şaşılası naiflikte hâlâ kusursuzluğa inanabildiğimiz gibi...
 

Karşımıza kadının kusursuz olması, güzel olması, en azından bir kısmının güzel olarak tanımlanması gerektiğine bizi ikna etmeye kararlı onlarca fotoğraf çıkıyor. Fotoğrafın sunduğu görsel anlatının derin etkisi, düşünme biçimini zarifçe ve hızla yönlendirişi, kusursuz güzellik anlayışından kusursuz hayat yanılgısına düştüğümüz bir döngünün fitilini ateşliyor. Popüler kültürde kadın imgesinin kullanımını eleştiren ve bunu yaparken moda fotoğraflarından yararlanan feminist sanatçıların fotoğraf-metin, kolaj ya da reprodüksiyonlarına karşılık, güncel olarak pratiğini sürdüren başarılı bir moda fotoğrafçısı olarak, duyguların gerçek bedenler ve özel farkındalıklar aracılığıyla vurgulandığı onlarca işe imza atma gerçekliğine bir kenardangöz kırparken, fazlasıyla benzer bir estetik dille, esprili, eğlenceli, güzelliği tüm natürel gerçekliği ile yücelten bir meydan okuma ile tanışıyoruz Annelie’de. Vandendael imzalı Sois Belle serisinde...
Çocukluğu Güney Fransa’da geçen Vandendael, 1987 Belçika doğumlu, eğitimi için Belçika’ya dönüp, yüksek lisans eğitimini fotoğraf üzerine Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nde tamamlamış. Milk Magazine, ELLE, DS Magazine, L’Officiel gibi yayınlar ile çalışan Annelie, H&M SS18, Paul Smith’in deniz ve iç giyim koleksiyonları. Coureur du Monde Herschel, Strelli, Mellow Yellow, Hampton Bays, Vieux Jeu için kampanya çekimlerine imza attı. Her ne kadar reklam ve pazarlama dünyasında kadını nesnelleştirmekten uzaklaştıran ve kadın imgesini güçlendiren femvertising (feminist reklamcılık) stratejilerinin aklımızı başımıza getirdiği bir dönemin içerisinde olsak da moda-model arketipini yaratan moda fotoğrafçılığının kişileri tanımlama ve güzelliği tarif etme eğiliminden tümüyle arınması imkânsız. Kalıplaştırılmış estetiğe olan tepkisini, kendi fotoğraf dilinden uzaklaşmadan, sadece ‘gerçekliği’ barındırmayı seçerek ortaya koyuyor Vandendael. Nesnelleştirme eleştirisine alan bırakmayarak, kimliklerinden özellikle arındırılmış, olasılıksız, biraz tuhaf, biraz eğlenceli ve tabi ki dikkat çeken detaylarla komposizyonlarını kurguluyor.

Sürdürmeye devam ettiği serisinin başlangıç motivasyonu için “Güzel olarak kabul edilen kavramları yeniden tanımlayarak, kadın güzelliğinin nasıl temsil edilebileceğini yeniden düşünmeye başladım,” diyor ve her anlamda manipüle edilen fotoğraflardan nefret ettiğini söylerken, kişiye benzersizliğini kazandıran tüm kusurlarıyla gerçek insanları, gerçek güzellikleriyle gösterebilmeyi kişisel hedefi hâline getirdiğini vurguluyor. Analogun kusurları ve gerçekçi detayları koruyan renk ve dokusuyla yaratmak istediği etkiyi güçlendiren Vandendael, güzellikten değil, güzelin yanlış tanımından uzaklaşıyor sadece. İnsanı manipüle edilecek bir nesne gibi kullanmak yerine, kurgusuna tuhaf oyunlar dahil ederek, gerçeküstü olma yükünü kadın imgesinin üzerinden atıyor. Sadece değil ama çoğunlukla kadınları, kendi doğallığıyla, doğanın bir parçası olduğunu hatırlatarak, kültürden, eril bakıştan, tüm yönlendirmelerden uzak, -olduğu gibi- tanımlıyor. Fotoğraflar da doğruyu söyleyebilir, Sois Belle güzelin doğru tanımını yapıyor.